Blog

Hastalıkların temel sebebi ruhsaldır. Bu nedenle biriktirilen duygular, bedenin uzuvlarında ve organlarında ortaya çıkar. Günümüzde en çok deneyimlenen duygu, hiç şüphesiz, korkudur. Bu bağlamda bazı uzuvlarımızın ‘korku’ duygusunun depolandığı bölgeler olduğu söylenir. Bunlardan bazıları şunlardır: Ayaklar - Kendimiz Olma ve Adım Atma Korkusu Birçoğumuz, çocukluğumuzdan itibaren hayat yolunda yürürken farkında olmadan kendimiz olmaktan vazgeçeriz. Kendimiz olursak daha az beğenilme, kabul görmeme, sevilmeme gibi korkular yüzünden kimliğimizi başkalarının beklentilerine göre tekrar tekrar şekillendiririz. Bu duygu, özellikle ayak eklemlerimizde birikir. Bu kişiler, gerçek kimlikleriyle görülmekten veya tanınmaktan korkabilirler ve ilişkilerinde sınır ihtiyacı hissedebilirler. Aynı zamanda adım atma korkusu da ayak bölgemizi etkiler. Burada kastedilen; gidilmesi gereken bir yere gitmeyi reddetmek, yeni bir başlangıç yapmak için gerekli adımı atmaktan kaçınmak veya konfor alanından çıkmamaktır. Kalçalar - Başarısızlık Korkusu Başarısızlık korkusu kalçalarımızda birikir. Hedeflerimizi engellediğini ya da bize sorun yarattığını düşündüğümüz kişilerle iletişim zorunluluğu, kalçalarda ağrı veya hareket sorunlarına yol açabilir. Bu durum huzursuzluk ve gereksiz sinirlilik doğurabilir. Baldırlar - Yeteneksizlik Korkusu Yetersizlik korkularımız baldırlarımızda toplanır. "Acaba bunu gerçekten yapabilir miyim? Yapabiliyor muyum?" gibi soruların cevapları olumsuzsa, baldırlarınızda gerginlik hissedebilirsiniz. Uyluk Kemikleri - Kapasite Eksikliği Korkusu Uyluk kemiği, kalça kemiğinden başlayarak dize kadar uzanan kemiktir. Kapasite eksikliği veya yetersizlik korkusunun merkezi uyluk kemikleridir. Sınırlarımızı aştığımızda, yani fiziksel, zihinsel veya duygusal anlamda kapasitemizi zorladığımızda, ya da aşırı sorumluluk aldığımızda genellikle uyluk kemiklerimizde gerginlik veya ağrı hissederiz. Böyle hissettiğinizde kendinize hangi konuda bunaldığınızı sorun ve biraz dinlenin. Dizler - Ölüm Korkusu Ölüm korkusunun dizlerimizin arka kısmında biriktiği söylenir. Anlamsız bir çatışma, fiziksel kavga ya da bir kaza ile karşılaştığınızda, dizlerinizin bağlarının çözüldüğünü, ayakta durmakta zorlandığınızı fark etmiş olabilirsiniz.

Sağlık ve esenlik durumumuz doğrudan vücudumuzun frekansından, bizim frekansımız ise temas ettiğimiz şeylerin frekansından etkilenir.

Çakra kelimesi, vücuttaki bir enerji merkezi, dönen bir disk veya tekerlek olarak tanımlanır. Vücutta, kuyruk sokumunuzdan, başınızın tepesine kadar omurga boyunca dikey olarak uzanan 7 ana çakra vardır. Bu çakraları hizada tutmak, öz farkındalık ve öz bakım gerektirir. Yoga pratiği veya meditasyon yaparken uçucu yağlarla yapacağınız uygulama size çok yardımcı olacaktır. Bunun dışında da düzenli olarak kullanabilirsiniz. Açık ve dengeli bir kalp çakrası, hem kendinizle hem de başkalarının kalpleriyle bağlantı hissetmenizi sağlar. Bunu deneyimleyen birçok insan büyük bir neşe, şefkat ve hatta huzurlu bir mutluluk duygusundan söz eder. Nihayetinde koşulsuz sevgi ve inanılmaz bir ferahlık olarak tanımlanabilir.   Peki kalp çakranızın dengesinin bozuk olup olmadığını nasıl anlarsınız? Aşağıdaki duygulara sahipseniz o zaman çalışma zamanı gelmiş demektir. Bağlılık korkusu ve sevilmek için başkalarını memnun etmek zorunda olduğunuzu hissetmek Geçmiş ilişkilerden dolayı incindim ve şimdi tekrar incinmeye karşı kendini koruma gerektiği hissi Sevgi verme ve alma ve merhametli olma konusunda sorun Kin tutma ihtiyacı Endişe Korku Şüphe Merhametsizlik Panik atak Fobiler Karasızlık Pişmanlık Yetersizlik Keder Sevgiye bağımlılık geliştirme Sevdiğini kaybetme kaygısı Yalnızlık Terk edilme veya aldatılma kaygısı   BERGAMOT Bergamot yağı bu meyvenin kabuğundan çıkarılır ve kendine özgü, narenciye kokusuna sahiptir. Pozitiflik ve sağlıklı bir bakış açısı ile ilişkilidir.   GÜL Duygularınızı kontrol etmek için netlik sağlayarak zihninizi sakinleştirmeye ve rahatlatmaya yardımcı olmak için kullanılır.   YASEMİN Yasemin çiçeği genellikle romantizm ve aşkla ilişkilendirilir ve bu nedenle kalp çakrasını dengelemede aromaterapik kullanım için mükemmel bir seçimdir.   YLANG YLANG Başka bir çiçek aroması olan Ylang Ylang'ın kaygıyı azalttığı ve bazı durumlarda kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğu biliniyor    

Affetmek, hayat yolculuğunda gelişmenin ilk adımıdır. Herkese hayatının bir noktasında sadece affetmek için affetmeyi seçebilecek bir durum sunulacaktır. Affetmek, kendinizi inkar etmekten kurtulmanıza yardımcı olur. Böylece, unutabilir ve küskünlük beslemeden geçmişin kalıplarını bırakabilirsiniz. En küçük şeyler için bile olsa kendini affetmekle başla! Affetmenin kişisel gelişimin için en önemli şey olduğunu unutmayın. Şimdi bu yolda size yardımcı olabilecek özel ve güzel çiçek özlerinden bir reçete paylaşacağız. Bu aroma ruhunuzun affetme duygularını açığa çıkarmasına ve salıvermesine yardımcı olur. Evet ! Reçeteye geçelim.. 30 ml. Susam yağı içine 2 damla Melisa uçucu yağı 25 damla Sardunya uçucu yağı 12 damla Melekotu uçucu yağı 24 damla Bergamot uçucu yağı 1 damla Ylang Ylang uçucu yağı 1 damla Yasemin uçucu yağı 30 damla Limon uçucu yağı 9 damla Palmarosa uçucu yağı 1 damla Gül uçucu yağı 12 damla Lavanta uçucu yağı 10 damla Kişniş uçucu yağı 20 damla Ölmez Çiçek uçucu yağı 15 damla Günlük uçucu yağı 18 damla Sandal ağacı uçucu yağı Koyup karıştırdığınızda reçeteniz hazırlanmış olacaktır. ÖNERİLEN KULLANIMLAR Karışımdan 2-4 damla bileklerinize sürün. Sonra bileğinizi koklayıp içinize çekin. Meditatif zamanlarında gerektikçe alnınıza, kulak kenarlarına, bileklere, boynunuza, şakaklarınıza, ayaklarınıza veya istediğiniz yere 1-2 damla uygulayın. Bu karışımı sürerek uygulayın ve özellikle sabah kullanın. Arzu ederseniz sürerken affetmekle ilgili bir olumlama söyleyebilirsiniz.  Hayat benim için verilmiş harika bir hediye. Kendimi affediyor ve kabul ediyorum. Üstümde bulunan şüphe, utanç, kaygı, ve suçluluk duygularını indiriyor ve zihnimden temizliyorum. Tüm yaşamımdaki hataları kabul ediyor ve affediyorum. Ben doğrusuyla yanlışıyla yaşamı deneyimliyorum. Deneyimlerime destek veren herkese teşekkür ediyorum. Ben özgürleşiyorum. EMNİYET Çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayın. Sadece harici kullanım içindir. Gözlerden ve mukoza zarlarından uzak tutun. Hamileyseniz, emziriyorsanız, ilaç kullanıyorsanız veya tıbbi bir durumunuz varsa, kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışın. Ürünü uyguladıktan sonra 12 saate kadar doğrudan güneş ışığından veya UV ışınlarından kaçının. ÖZELLİKLERİ VE FAYDALARI İnce narenciye notaları ile rahatlatıcı bir aromaya sahiptir Zarafet ve rahatlık duygularını kolaylaştırmaya yardımcı olur Sevgi ve şefkat duygusu uyandıran Gül içerir

Uçucu yağlar hastalıklarla savaşmak için kullanılabilir ve kullanılmalıdır, hiçbir yan etkisi yoktur! Dikkat edilmesi gereken husus Terapötik etki (tedavi edici )olabilmesi için mutlaka ve mutlaka %100 saf olmalıdır. Alkol ve diğer katkı maddeleri ile seyreltilmiş sentetik karışımlardan kaçının. UÇUCU YAĞLAR NASIL ÇALIŞIR ? Nikola Tesla, “Vücudumuza müdahale eden belirli dış frekansları ortadan kaldırabilseydiniz, hastalıklara karşı daha büyük bir direncimiz olurdu.”der. Dr. Otto Wsarburg, bugüne kadar yaptığı kanser araştırmaları ile iki kez Nobel ödülü almıştır. Yaptığı çalışmalarda insan hücrelerinin bir elektrik voltajına sahip olduğunu keşfetmiştir. Dr. Robert Becker “ vücut frekanslarla çalışır, sağlık onun tarafından belirlenir” demiştir. Kısacası daha yüksek frekanslı maddeler, daha düşük frekanslı hastalıkları yok eder . Hatta bazı frekanslar hastalıkların gelişmesini bile önleyebilir. Terapötik Dereceli Uçucu Yağlar 52 MHZ'de başlar ve 320 MHZ'ye kadar çıkar. 15 ML Lavanta = 70 kg Lavanta çiçeğine eşdeğerdir. 1 LT Gül yağı = 4 ton gül çiçeğinden elde edilir. Dolayısıyla uçucu yağlar oldukça konsantredir ve etkileri yüksektir.   VÜCUT BİR ENERJİ SANTRALİDİR. 62-78 MHZ – Sağlıklı Vücut 58 MHZ veya daha düşük – hastalık başlangıcı Olumsuz düşünceler frekansı ortalama 12 MHZ düşürür. Olumlu düşünce frekansımızı 10 MHZ artırır.   UÇUCU YAĞ FREKANSLARI Gül : 320 MHZ Ölmez Çiçek: 181 MHZ Günlük : 147 MHZ Ravintsara ( Kafur ): 134 MHZ Lavanta: 118 MHZ Mür: 105 MHZ Ardıç: 98 MHZ Sandal ağacı: 96 MHZ Melekotu: 85 MHZ Nane: 78 MHZ Son yapılan araştırmalarda Günlük Uçucu yağının içinde kanserle savaşan 17 aktif madde bulunmuştur. Günlük  "Kanserli hücrenin beynini, çekirdeği, gövdesinden, sitoplazmadan ayırır ve bozuk DNA kodlarını yeniden üretmeyi durdurmak için çekirdeği kapatır." /Dr. Suheil/ Günlük sağlıklı hücrelere zarar vermez, sadece kanserli hücreleri yok eder. Oklahoma Üniversitesi araştırmacıları, Günlük + Sandal ağacı yağının  kanseri etkili bir şekilde yok ettiğini buldu. Bu kanser bilgi özeti, öncelikle kanser hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmek için aromaterapinin yardımcı bir unsur olarak kullanımına genel bir bakış sağlar.   ÖZETLE ; Aromaterapi, fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlığın iyileştirilmesi için bitkilerden (çiçekler, otlar veya ağaçlar) elde edilen uçucu yağların terapötik kullanımıdır. Aromaterapi, kanserli hastalar tarafından öncelikle genel iyilik hali için destekleyici bakım olarak kullanılır. Aromaterapi, semptom yönetimi için standart tedavilerin yanı sıra diğer tamamlayıcı tedavilerle (örn. masaj ve akupunktur) yaygın olarak kullanılabilinir. Uçucu yağlar yaşlandıkça kimyasal bileşim değişir. Birçok uçucu yağın son kullanma tarihi yoktur. Aromaterapi, yutma yoluyla yaygın olarak uygulanmaz. Aromaterapinin etkileri, uçucu yağdaki kimyasal bileşenlerin koku soğancığındaki reseptörlere bağlanmasından ve beynin duygusal merkezi olan limbik sistemi etkilemesinden kaynaklandığına dair kuramsallaştırılmıştır. Aromatik yağların topikal uygulaması antibakteriyel, antienflamatuar ve analjezik etkiler gösterebilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, belirli uçucu yağların yatıştırıcı ve uyarıcı etkilerinin yanı sıra davranış ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. İnsanlarda yapılan fonksiyonel görüntüleme çalışmaları, kokuların limbik sistem ve onun duygusal yolları üzerindeki etkisini desteklemektedir. Aromaterapi, inhalasyon veya seyreltilmiş topikal uygulama ile uygulandığında nispeten düşük toksisite profiline sahiptir.

Vücudunuz ağrıdığında mutlu hissetmek zordur. Her yaştan insanın %20'sinin her gün veya çoğu gün yaşadıkları kronik vücut ağrılarına sahip olduğu tahmin edilmektedir. Nüfusun daha yaşlı kesimi için durumu daha da kötüdür ve 65 yaş üstü insanların %60-75'i en azından bir miktar kalıcı ağrıları olduğunu söyler. Akut veya kronik ağrı durumunda bedeninizi ve ruhunuzu nasıl destekleyeceğinizi bilmek, uçucu yağların nasıl kullanılacağını bilmenin gerçek nimetlerinden biridir. Ağrının bazı nedenleri bir doktorun müdahalesini gerektiren tıbbi durumlar olsa da, çoğu öyle değildir ve bu durumda esansiyel yağlar önemli destek sağlayabilir. Ağrı tıbbi bir durumdan kaynaklansa bile, tedavi eden doktor uçucu yağları destekleyici bir önlem olarak onaylayabilir. Uçucu yağlar gerçekten ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir mi? Şu soruya bir göz atalım. Veya ağrınız olduğunda sizi destekleyecek uçucu yağlar için önerilerimi istiyorsanız, Uçucu yağ kullanıcıları için bir uyarı: Aşağıdakiler tıbbi tavsiye niteliğinde değildir ve tıbbi müdahale gerektiren herhangi bir sağlık sorununun teşhis veya tedavisinde kullanılmamalıdır. Uçucu yağlar, herhangi bir tıbbi durumun tedavisi için uygun değildir. Bazı uçucu yağların belirli kullanım riskleri vardır, bu nedenle herhangi bir uçucu yağ kullanmadan önce güvenlik hakkında bilgi edinmek için güvenilir bir referansa başvurduğunuzdan emin olun. Cildinize asla seyreltilmemiş uçucu yağ uygulamayın ve tıbbi gözetim altında olmadıkça uçucu yağları yutmayın. Ağrılı Eklemler İçin Destekleyici Uçucu Yağlar Mercanköşk Esansiyel Yağı Roman Papatyası Esansiyel Yağı ve/veya Alman Papatyası Esansiyel Yağı İpuçları: Bu uçucu yağlarla yapılan ılık (sıcak değil) kompresler özellikle yatıştırıcı olabilir. Eklemin sertleşmesini önlemek için bittiğinde, etkilenen eklemleri YAVAŞÇA hareket ettirdiğinizden emin olun. Uçucu yağlar, kullanım için bir merhem içine dahil edilebilir - sadece iltihaplı bölgelere masaj yapmadığınızdan emin olun.   Kas Ağrıları İçin Destekleyici Uçucu Yağlar Roman Papatyası Esansiyel Yağı ve/veya Alman Papatyası Esansiyel Yağı Lavanta Esansiyel Yağı Okaliptüs Esansiyel Yağı Zencefil Esansiyel Yağı Biberiye Esansiyel Yağı İpuçları: Uçucu yağlar, aromatik banyolarda kullanıldığında veya sabit yağda seyreltildiğinde ve masajla birleştirildiğinde tüm vücut kas ağrılarına yardımcı olur. Baş Ağrısı İçin Destekleyici Uçucu Yağlar Lavanta Esansiyel Yağı Nane Esansiyel Yağı İpuçları: Bu yağların biri veya her ikisinin karışımı, bir inhalatörden solunabilir veya sabit yağda seyreltilebilip şakaklara nazikçe uygulanabilir. Uçucu yağların doğrudan şişeden solunması önerilmez: Şişeyi sık sık açarsanız yağlarınız daha çabuk bozulur ve ayrıca bir inhalatöre bir veya iki damla koyarak daha iyi sonuçlar alırsınız. Menstrüel Kramplar İçin Destekleyici Uçucu Yağlar Lavanta Esansiyel Yağı Mercanköşk Esansiyel Yağı Roman Papatyası Esansiyel Yağı Adaçayı Esansiyel Yağı İpuçları: Menstrüel kramplarınız olduğunda esansiyel yağları kullanmanın klasik yolu ılık (sıcak değil) kompreslerdir. Umarım bu bilgiler biraz olsun yardımcı olmuştur. Nazik düşünce ve yorumlara her zaman açığız.

Bu karışım, uçucu yağ stres yönetimi tarifi, bir difüzörde veya uçucu yağların cilde temas etmesine izin vermeyen bir aroma madalyonunda kullanılabilir. Ciltte kullanım için, toplam karışımı (30 damla) sabit yağ veya jojoba yağı ile seyreltin. Güvenlikle İlgili Hususlar: Limon Esansiyel Yağı fototoksiktir, yani güneş ışığına maruz kalmadan önce ciltte kullanıldığında güneş yanığını teşvik edeceği anlamına gelir. Bu nedenle bu karışım seyreltilmiş olsa dahi güneşe çıkmadan 12 saatten önce vücutta veya duşta, buhar odasında veya saunada kullanılmamalıdır. Adaçayı alkolün, ağrı kesici ilaçların veya sakinleştiricilerin etkilerini artırabilir ve/veya gerektiğinde hoş olmayan yan etkilere neden olabilir. Alkollü içeceklerin tüketimi, ağrı kesici veya sakinleştirici kullanımından 12 saat önce veya sonra bu karışımı soluyarak veya vücuda uygulayarak bunlardan herhangi biri ile birlikte kullanmayınız. Güvenlik ve Karıştırma İpuçları – Sadece gerekli ölçüde uçucu yağı sıkıca kapatabileceğiniz küçük bir şişede karıştırın, uçucu yağları karıştırmak için şişeyi hafifçe döndürün ve karışımı belirtilen miktarda sabit yağa eklemeden önce birkaç dakika ağzı kapalı şekilde bekletin. Karışımın göze, mukoza zarına veya hassas dokulara zarar vermesinden kaçının.   REÇETE   ADAÇAYI  Esansiyel Yağı - 15 damla (Alkol, ağrı kesici veya sakinleştirici ile birlikte kullanıldığında yan etkilere neden olabilir). LİMON Esansiyel Yağı - 10 damla (Fototoksik; Yukarıya bakın) LAVANTA Esansiyel Yağı – 5 damla (Lavandula angustifolia kullanın)

Adından da anlaşılacağı gibi, bu karışımı endişeli hissettiğinizde güvenle kullanabilirsiniz. Kullanılacak uçucu yağlar ; Gül  - 4 damla Selvi - 2 damla Vetiver - 2 damla Lavanta - 2 damla Uygulama ; Yukarıda damla adetleri belirtilen yağları karıştırıyorsunuz. Nasıl kullanacağız size bağlı. Eğer bir aromaterapi kolyesi kullanmayı seviyorsanız, bu karışından 1-2 adet içine damlatabilirsiniz. Düzgün yapılmış bir aromaterapi kolyesi , cildi esansiyel yağlarla doğrudan temastan korumak için bir arkasının olması ve seyreltilmemiş esansiyel yağları veya esansiyel yağ karışımlarını cilt tahrişi riski olmadan kullanmanın az etkili ama güvenli bir yolu. Tercihiniz cildinize sürmekten yanaysa 2 çay kaşığı jojoba yağının içine 4 damla karışımı ekleyerek kollarınıza , boynunuza, nabız noktalarına sürüp kullanabilirsiniz. Günümüzde modern hayat adına vazgeçmiş olduğumuz bir küvete sahipseniz eğer ılık bir banyo suyuna 5-6 damla koyabilirsiniz. Diğer bir tercihiniz Roll-on parfüm şişeleri olabilir. Uygun şekilde seyreltilmiş uçucu yağları cildin küçük bölgelerine (kollar, boyun veya boğaz, nabız noktaları) ellerinizi yağlandırmadan uygulamanın çok uygun bir yoludur. Ayrıca küçük ve taşıması kolaydır. Uygulamadan önce hafifçe sallayın.

UÇUCU YAĞLAR CİLTTE KULLANIMI İÇİN UYGUN SEYRELTİLMESİ NASIL YAPILIR ?   Uçucu yağların sağlıklı yaşam tarzına olan büyük katkılarından yararlanabilmek için akıllıca kullanılmaları gerekir. Bugünlerde uçucu yağlar hakkında çelişkili tavsiyeler duyabilir  ve kullanımları hakkında kafanız karışabilir. Uçucu yağınızı cildinize uygulayacaksanız şunu hiçbir zaman unutmamanız gerekir ; UÇUCU YAĞLARIN SEYRELTİLMEDEN CİLDE UYGULANMASI GÜVENLİ DEĞİLDİR. Uçucu yağlar bir çiçeğin ana özünü ihtiva ettiklerinden çok çok etkilidir ve kuvvetlidir. Bazılarının toksik etkisi olabilir , bir kısmı cilt lekesine sebep olabilir veya alerjik reaksiyon açığa çıkabilir. Cilde seyreltilmemiş uçucu yağların uygulanmasının neden olduğu olumsuz cilt reaksiyonlarının sayısında keskin bir artış olmuştur. Uçucu yağların seyreltilmemiş kullanımını destekleyen pek çok kişi, bunu yıllardır hiçbir sorun yaşamadan yaptıklarını söyleyecektir. Anlamadıkları şey, en yaygın cilt reaksiyonlarından biri olan cilt hassasiyetinin gelişmesinin uzun yıllar alabileceğidir. Başka bir deyişle, belirli bir uçucu yağı on yıllarca sorun belirtisi göstermeden kullanabilir ve ardından buna şiddetli bir tepki geliştirebilirsiniz. Uçucu yağları cildinize sürmeden önce seyrelterek, çoğu türde ciddi cilt reaksiyonları geliştirme şansınızı önemli ölçüde azaltırsınız. Uçucu yağları ne ile seyreltiyoruz? Sabit ya da Taşıyıcı ya terimini duymuşsunuzdur. Taşıyıcın yağı ister kokusuna göre isterseniz kullanım nedeninizin içeriğine göre seçebilirsiniz. Bazıları ;  Acıbadem Yağı İçerisinde yüksek oranda E vitamini bulunmaktadır. Ciltte bulunan kırışıkları giderici bir etkiye sahiptir. Kan şekerini yükseltici bir etkisi bulunur. Acı badem yağının kokusu aynı zamanda da dinlendirici bir etkiye sahiptir. Kabızlığı giderici bir etkisi bulunan yağın sindirim sistemini rahatlatıcı bir etkisi bulunmaktadır.   Jojoba Yağı Nemlendirici özelliği bulunan jojoba yağı cildin üst tabakasının nemli kalmasını sağlar. Bu durum bakteriyel enfeksiyonlar, akne ve kepek oluşumuna karşı faydalıdır. Antimikrobiyal özellikler de içerir. Bazı araştırmalar hepsine karşı olmasa da bakteri ve mantarlara karşı destek sağladığını savunuyor. E vitamininin doğal formlarını içerir. Bu özellik ise toksinlere maruz kalan ciddin stresle savaşmasına yardımcı olabilir. Alerjik reaksiyon riski daha düşüktür: Diğer botanik uçucu yağların aksine, jojoba yağı tipik olarak tahriş edici değildir. Alerjik reaksiyonları daha nadir görülür.   Kalendula Yağı Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mide ağrılarını hafifletir. Gastrit ülser ve reflü gibi sorunların tedavisinde yardımcı olur. Adet dönemimdeki ağrıları azaltır. Hemoroide (basur) iyi gelir. Vücutta bakteri ve enfeksiyon gelişimini önler. İdrar söktürücü özelliği vardır. Sindirim sistemini rahatlatır. Tırnak mantarını tedavi eder. Kuru ciltleri nemlendirir. Sivilce ve aknelere karşı etkilidir. Güneş yanıkları için etkilidir. Ciltte kaşıntı, kızarıklık, hassasiyet ve şişme gibi sorunları gidermek için yardımcı olur. Egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına iyi gelir. Cilt üzerinde meydana gelen morlukları azaltır. Ciltteki kollajen üretimini artırır.   Nar Çiçeği Yağı Cilt dokusunun daha pırıltılı ve elastiki görünmesini sağlar. Nar çekirdeği yağı kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur Ciltteki hücrelerin yenilenmesini sağlar. Cildin kaybettiği kolajeni ve cilde gerekli olan mineralleri kazandırır. Cildin yağ oranını dengeler ve cildi canlandırır. Nar çekirdeği yağının, yaşlanmayı önleyici ve tersine çevirici özellikleri de vardır. Saç derisindeki kan dolaşımını hızlandırıp kan damarlarını güçlendirir. Kepek ve kaşıntı gibi sorunları ciddi oranda azaltır. Cilt tonunu düzeltmeye yardımcı olur, renk eşitsizliklerini düzenler. Nar çekirdeği yağı selülit sorununa da çare olabilir. Hücre yenileyici özelliği sayesinde bu yağı masaj yaparak düzenli olarak kullandığınızda selülitlerinizin azaldığını görebilirsiniz.   Susam Yağı Mineral, vitamin ve antioksidan gibi bileşenleri içerisinde bulunduran susam yağı, bağışıklık sistemini güçlü hale getirerek hastalıklara karşı dirençli olmaya yardımcı olur. Cilt üzerinde bulunan yara ve yanıkların tedavisi için kullanılan susam yağının içerisinde bulunan E vitamininden ötürü hücre yenilenmesinin meydana geldiğini söylemek mümkündür. Kan şekerini düzenler. Bu özelliği sayesinde susam yağı, şeker hastaları için kullanılan bitkisel bir tedavidir.   Sarı Kantaron (Binbirdelik Otu ) Enfeksiyonlara neden olan bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalarla savaşarak hastalıklardan korunmayı sağlar. Özellikle ayak mantarı, deride oluşan enfeksiyonlar, akneler, herpes virüsünün neden olduğu uçuk gibi birçok hastalıkta kantaron yağı uygulaması enfeksiyonun hızlı bir şekilde iyileştirilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda deri üzerinde oluşan enfeksiyonlarda iyileşme hızlandırılırken yara ve aknelere bağlı olarak enfeksiyon sonrasında iz kalma olasılığı da büyük ölçüde azaltılabilir. Hücre yenilenmesini destekler ve hızlandırır.   Tatlı Badem Yağı  Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir. Özellikle tedavisi kesin olmayan egzama ve sedef hastalıkları tatlı badem yağı uygulamasıyla en aza indirilebilir. Böylece doğal bir yöntemle tedavi sağlamış olur. Deride meydana gelen yanıkların acısını azaltır. Az bilinen faydaları arasında görülen yanık acılarına iyi gelmesi de içeriğinde bulunan vitaminler sayesinde olmaktadır. Böylece yanıkların izinin de çabuk geçmesini sağlayan tatlı badem yağı acıyı azaltıcı etkiye sahiptir. Çatlaklara iyi gelir. Özellikle kadınların hamilelik dönemlerinde yaşadıkları çatlaklar tatlı badem yağı kullanılması ile önlenebilmektedir. Bu sebeple hamileliğin başından itibaren cilde uygulanan tatlı badem yağı cildin nemlenmesini sağlayarak karışık çatlak oluşumunu engelleyecektir.   Unutmayın, bazı uçucu yağların olumsuz cilt reaksiyonlarına neden olma potansiyeli diğerlerinden daha fazladır. Bu nedenle denemeden önce bir uçucu yağın özelliklerini öğrenin ve uygun şekilde seyreltin.